1.Kısaca
kendinizi anlatır mısınız?
Bendeniz,
Kırıkkale'nin Keskin ilçesi, Cankurtaran köyünde doğdum. Annem, ''harmanlar
kaldırılıyordu sen doğduğunda, derdi. Ekim ayının birinde 1949 yılında dünyaya
gelmişim. Beş yaşımda iken Kırıkkale'ye taşınmış, Bir yıl gecikmeyle, 8 yaşımda
ilkokula ikinci sınıftan başladım. İlk, orta tahsilimi orada tamamlayıp,
sonrasında, astsubay hazırlama okuluna giderek, yatılı okuyup, 1969 yılında
mezun oldum. Bir yandan mesleğimi icra ederken, diğer taraftan, -Zamanın
yasaklarına rağmen- fark derslerimi verip, Üniversiteye devamla, İstanbul
üniversitesi Coğrafya bölümünü, İngiliz dilini ve pedagoji lisansımı da
bitirip, Öğretmen hakkımı aldım. Ordudan malulen emekli olduktan sonra
sırasıyla öğretmenlik, özel bir Mobilya firmasında satın alma ve satış
müdürlükleri yaptım. Kendi işyerimi açıp on beş yıl da mobilya ve tasarım
işleri yaptım. 2001 krizi çoğu iş adamını vururken beni de ihmal etmedi.
Değişik firmalarda profesyonel yöneticilikler ve bir özel kolejde
idarecilik yaptım. Şu an evli İki kız babası ve ikiz iki delikanlının
dedesiyim. İstanbul'da ve Bodrumda--Pandemi nedeniyle- yaşıyorum.
2.
Ne kadar zamandır yazıyorsunuz?
1965
yılından bu yana aralıklarla, ama 2000 yılından sonra devamlı yazıyorum.
3.
Yazmanızda en büyük etken nedir?
En
yüce kaynağın sevgi olduğuna inanırım. Sevgisizlik, eşitsizlik, haksızlık, kul
hakkı yeme, emek hırsızlıkları gibi haller benim isyanımı depreştirir. Empati
olmadan, sempati olamayacağı için, insanın, önce kendini devamla tüm canlıyı
sevmesi gerektiğine inanırım ve esin kaynağım bu.
4.
Yazarken çektiğiniz en büyük zorluk nedir peki?
Yazarken en
büyük zorluğum, ne yazacağımı, çoğunlukla önceden bilemememdir. Bir an,
bir tek kelime beni harekete geçirir, sonrasını yüreğim söyler ben yazarım. Ben
sadece kâtibim.
5.
Kitabınız daha çok hangi yaş gruplarında ilgi çekiyor?
Bana göre,
Şairin yaşı, cinsiyeti, milliyeti ırkı fakiri zengini yoktur. Bazen bir kadın,
bazen bir çiçek, bazen fakir bir kâğıt toplayıcı, bazen öksüz bir kız çocuğu,
bazen Afrikalı, bazen Singapurlu bazen yurduna aşık onun için canını veren bir
TÜRK yurttaşıyım. Önce CAN, sonra insan, Sonra Türk vatanseveri, sonra
Müslüman sonra da tabiatım. Sevginin kaynağından bir damla olabilmek, derelerle
akıp, ummana kavuşmaktır emelim yüce sevgi kaynağına. Okumayı seven
her can için zevk alarak okuyabileceği şiirler yazdığımı düşünürüm.
6.
Yazarken ilham aldığınız şey nedir? Bir kişi olabilir bir nesne olabilir. O
ilham periniz size ne olunca geliyor?
Bir gün
doğuşundaki şafakta gördüğüm ya da grup vaktindeki renklerin dansı/ bunların
arkasındaki en büyük ressam, çiçek açarken tomurcuğuna düşen çiy, yardım
bekleyen aç veya sakat bir hayvan, birbirine sevgiyle bakan iki çift göz,
İnsanlara yapılan, adaletsiz, çıkara dayalı, hesaplı fenalıklar. Ülkemin
emekçisine çiftçisine köylüsüne yapılan haksız ayrımcılıklar. İşkence görmüş
bir kadın, Emeğinin karşılığını alamayan bir işçi. Bana gelen
ilhamın ne zaman ve hangi kaynaklı olacağını bilemem. Saati, randevusu
yok. Kendimle baş başa olduğum zamanlar diyelim.
7.
Beğendiğiniz ve kitaplarını okuduğunuz bir yazar var mı?
Klasiklerin
çoğunu okudum, Dostoyevski, Reşat Nuri, John Staenbec, Çehov, Orhan Kemal,
Yaşar kemal, Orhan veli Fuzuli, Nedim, Nazım hikmet, Cemal Süreyya, Can Yücel,
Atilla ilhan sayılabilir.
8.
Peki yazarlarla görüşme imkânınız oldu mu? Bir araya geldiniz mi hiç?
Ülkem
şairlerinin oluşturduğu değişik antolojilerde,-Mısraların arasında,
Mısralardaki Öyküm-yer aldım. Değişik zamanlarda ve yerlerde, şiir
günleri, ,imza günleri fuarlarda edindiğim şair dost ve arkadaşlarım oldu.
Yaşadığımız Pandemi bu ilişkilerimize tırpan olmuş durumda. İnsanlığı her
alanda, birçok insanı engellemiş ve birçok can almış durumda. İnsanlar, canlar
benim için her şey. Ben de, onların içinde her şeyim veya hiçim.
9.
Konularınızı nasıl seçiyorsunuz?
Her
okuyucuma bilhassa fuarlarda, ''Önce gözlerinizi ve kitabı kapatıp, bir
dilek tutun, donra, herhangi bir yerinden açın kitabı ve karşınıza gelen
-şansınıza düşen- şiiri okuyun. Sevemedinizse, boşuna para vermeyin. diyorum. Her
kesime hitap ettiğimi düşünüyorum.
10.
Peki son olarak Buradan okurlarınıza seslenmek isteseniz ne derdiniz?
Her şeyin
üstünde sevgiyi, güveni ve saygıyı tutuyorum. Ve tabii ki sevgiyi paylaşmayı.
0 Yorumlar